Kardeşler, annelerinin son günlerini geçirdiği evde bir araya geldiklerinde, odanın içinde hüzünlü bir atmosfer hüküm sürer. Ancak bu hüzün, kardeşlerin içinde gizli bir heyecanı tetikler. Annelerinin vefatıyla birlikte ellerine geçecek olan miras, onlar için bir umut ışığıdır. Ancak beklenmedik bir şekilde, anneleri hala hayattadır ve bu durum kardeşlerin içinde çeşitli duygular uyandırır. Hastalıklı annelerinin ardında bırakacağı mülk, kardeşler arasında çeşitli beklentilerin ve farklı hayallerin birbirine karıştığı bir sahne oluşturur. Uyum sağlayamayan kardeşler, başlangıçta kendi çıkarları için birbirleriyle yarışırken, zamanla işbirliği yapma gerekliliğiyle yüzleşirler. Farklı kişiliklere ve yaşam tarzlarına sahip olan kardeşler, aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakıp ortak bir hedefe odaklanırlar: Mirası ele geçirmek. Bu süreç, onları beklenmedik bir maceranın içine sürükler, birbirlerine daha yakınlaşmalarına ve kendi potansiyellerini keşfetmelerine neden olur.