Güneşin son ışıklarıyla birlikte, şehrin karanlık sokaklarında gizlenen bir hırsız, günahlarla örülü bir düğümün içinde kaybolmuştu. Kusursuz bir soygunun peşinde olan bu figür, gizemlerle dolu bir planın peşindeydi. Ancak, bu soygunun sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda bir sonun da işareti olduğunun farkında değildi. Her ayrıntısı özenle düşünülmüş olan plan, suç dünyasının en karanlık figürlerinden Temple’ı hedef alıyordu. Ancak, beklenmedik bir karşılaşma, hırsızın planlarını altüst etti. Arabanın içindeki beklenmedik yolcuyla karşılaşınca, hırsız, Mia’nın Temple’ın karısı olduğunu anladı ve şaşkına döndü. Bu beklenmedik buluşma, onu zorlu bir seçimle karşı karşıya bıraktı. Temple ve adamları peşlerine düşerken, hırsızın yapması gereken bir karar vardı: ya kaçmalı ya da Mia’yı zalim kocasının elinden kurtarmalıydılar. Her iki seçenekte de hayatta kalmak için arabayı kullanarak uzaklaşmalıydılar. Ancak, bu beklenmedik olaylar silsilesi, hırsızı beklenmedik bir çatışmaya sürükledi ve planlarını altüst etti. İşte böyle, günahlar ve gölgeler arasında kırılgan bir denge üzerinde, hırsız ve Mia, kaçınılmaz bir çatışmanın tam ortasında kendilerini buldular.