Sara, genç bir kadın olarak bir sabah gözlerini açtığında, kendisini hiç tanımadığı bir evde ve hatırlamadığı bir kocayla karşı karşıya bulur. Olan biteni anlamakta zorlanan Sara, sanki zihinsel bir sisin içinde kaybolmuş bir şekilde, geçmişinden kopan parçaları birleştirerek, bulunduğu evin gizemli atmosferiyle ve içindeki sakinlerle mücadele etmeye başlar. Kocası olduğunu iddia eden Nick, Sara’ya devam etmesi gerektiğini söylese de genç kadın sürekli bir huzursuzluk ve güvensizlik hissi içindedir. Zaman ilerledikçe Sara, evin içindeki sırları çözmeye çalışırken aynı zamanda kendi kimliğini bulma çabası içine girer. Neden hiçbir şey hatırlamıyor ve kocası olduğunu iddia eden kişi gerçekten doğru mu söylüyor, yoksa gerçekten hafızasını mı kaybetmiş ve paranoya içinde mi kaybolmuştur? Bu soru işaretleri içinde Sara, korku dolu bir mücadele yaşayacaktır.