Bu film, Martin Amis’in ünlü romanından uyarlanmış ve Nazi Almanyası’nın en karanlık günlerinde geçen bir aile hikayesini anlatıyor. Auschwitz’in komutanı Rudolf Höss, karısı Hedwig ve çocuklarıyla birlikte kampın hemen yanına inşa ettikleri mükemmel bir evde yaşamaktadır. Bu ev, düzenli bahçeleri ve huzur dolu atmosferiyle dışarıdan bakıldığında gerçek bir rüya gibi görünse de, kapıların ardındaki gerçekler çok daha farklıdır. Tren rayları ve gaz odalarının hemen yanında yer alan bu ev, bir yanılsamanın ortasında yükselen bir sembol olarak karşımıza çıkmaktadır. Film, bu mükemmel gibi görünen hayatın ardındaki dehşet verici gerçekleri açığa çıkararak, insan doğasının en karanlık yanlarını gözler önüne seriyor. Seyirciyi sarsıcı bir yolculuğa çıkaran bu hikaye, sıradanlığın ardında saklı kalan kötülüğün nasıl bu kadar derin olabileceğini sorgulatıyor.