Sebo’nun dünyaya geldiği gün, cami avlusuna bırakılan bu masum varlık, güvercinlerin ve kumruların sevgisiyle yoğrulmuş bir hayata adım atmıştı. Zamanla büyüyerek kendini, bir iş adamının gözlerden uzak malikanesinde buldu. Sebo, sadece bekçilik görevini üstlenmekle kalmayıp aynı zamanda malikanenin muazzam bahçe işleriyle de uğraşıyordu. Ancak, hayatının akışını kökten değiştirecek bir olayla karşılaştı: İş adamının kızı Demet’e duyduğu aşk. Sebo’nun kalbi, Demet’e olan sevgisiyle dolup taşıyordu. Ancak, bu masum aşk, Kont Dracula’nın ani görünüşüyle bir gölge düşürüldü. Kont Dracula, aslında Sebo’nun büyük büyükdedesi Kara Fuat’ın eski bir düşmanıydı. Kara Fuat, Dracula’nın sevgilisini elinden almış ve bu durum Kont’u öfkeyle doldurmuştu. Kara Fuat’un intikamı, yıllar sonra torunu Sebo üzerinden alınmaya karar verildi. Kont Dracula, Sebo’yu kullanarak Kara Fuat’a olan öfkesini tatmin etmeye kararlıydı. Sebo, bu bilinmeyen tehlikenin farkında olmadan, Demet’e olan aşkına odaklanırken, Kont Dracula’nın gölgesi adım adım yaklaşıyordu. İki düşmanın torunu Sebo, aşkıyla sınanırken, aynı zamanda ailesinin geçmişinden gelen bir lanetin pençesine düşmüştü. Kont Dracula’nın planları, Sebo’nun hayatını kökten değiştirecek ve bu masum gencin büyük bir sınavla yüzleşmesine neden olacaktı.