Şehrin ışıkları altında, hayatın getirdiği tüm yükleri omuzlarında taşıyan genç bir kadının hikayesi başlıyordu. New York’un sokaklarında kaybolmuş olan bu kadın, hayal kırıklıklarının pençesinden kurtulmak için bir çıkış arıyordu. Antikacının kapısından içeri girdiğinde, geçmişte yaşadığı karanlık günlerin izlerini silme umuduyla doluydu. Dükkan sahibinin nazik ve sıcak tavırları, ona yeniden güvenmeyi öğretme yolunda bir adım atıyordu. Ancak geçmişin hayaletleri, zihninde karanlık düşünceler olarak belirmeye başladı. Kendi travmalarıyla yüzleşmek zorunda kalacak olan bu genç kadın, yeni bir yaşam kurmanın düşündüğünden çok daha karmaşık olduğunu keşfedecekti. Ama her şeyini geride bırakma arzusuyla yanıp tutuşuyordu; bu yüzden bu içsel savaşı kazanmak için mücadele etmekten başka çare yoktu. Hayatındaki bu dönüşüm, onu yeniden doğmanın eşiğine getirebilirdi; yeter ki pes etmesin.