Salem, bir zamanlar bahar aylarında çiçek kokularıyla dolu, huzur içinde yaşayan bir kasabaydı. Ancak şimdi o günlerin yerini karanlık, korku ve ölüm almış durumda. Vampirlerin istilasına uğrayan kasabada, ölüm her köşe başında kol geziyor. Ben Mears, yıllar sonra çocukluğunun geçtiği bu yere döndüğünde, karşılaştığı manzara ona derin bir keder ve korku veriyor. Kasabanın sakinleri ya ölü ya da kaçış yolları ararken, hayatta kalan birkaç cesur insan bir umut ışığı aramaktadır. Ben, bu küçük grubu bir araya getirir ve onlara tek çıkış yolunun bu ölümsüz yaratıklara karşı koymak olduğunu anlatır. Bu mücadele, sadece Salem’in değil, insanlığın kaderini de şekillendirecektir. Grup, vampirlerle olan bu ölümcül savaşa girdiğinde, her biri kendi korkularıyla yüzleşmek ve Salem’in karanlık geçmişini ortaya çıkarmak zorunda kalacaktır.