1991 yılı, Küba’nın tarihindeki en zorlu yıllardan biridir. Sovyet desteğinin kaybolması, ekonomik çöküşün kaçınılmaz olduğu bir dönemi işaret etmektedir. Halk, her geçen gün belirsizliğe doğru ilerlerken, Havana’da sıradan bir radyo sunucusu olan Sergio, sabah programını sunarken tesadüfen, uzayda bir kozmonotla iletişim kurar. Sergei Krikalev, Sovyet hükümetinin onu terk etmesinin ardından unutulmuş bir kahraman haline gelmiş ve uzayda yalnızlık içinde sıkışıp kalmıştır. Bu kazara kurulan bağlantı, kısa süre içinde bir felsefi yolculuğa dönüşerek, dayanışma ve direncin temalarını işlemeye başlar. Radyo frekansındaki bu etkileşim, Küba’nın karanlık günlerinden Sergei’nin yalnızlığına kadar genişlerken, Amerika’dan Peter’ın da bu yayına dahil olmasıyla karakterlerin hayatları birbirine bağlanır.