Genç yaşında büyük bir başarıya ulaşan Hayasaka Akito, sanat dünyasında parlamaya başlamıştı. Onun yetenekleri ve yaratıcılığı, onu kısa sürede tanınan bir isim haline getirdi. Yıllardır hayalini kurduğu Nika Sergisi’ne kabul edilmek için azimle çalışırken, doktorundan aldığı bir haberle hayatı değişti. Kalbinde bir tümör olduğunu ve yalnızca bir yıl ömrü kaldığını öğrenmek, Akito için büyük bir yıkım oldu. Bu gerçeği kimseye söylememeye karar vererek, sessizce yaşamına devam etti. Bir gün, hastanenin çatısında resim yapan Sakurai Haruna ile karşılaştı. Haruna, ona yalnızca altı ay ömrü kaldığını itiraf etti. Bu beklenmedik karşılaşma, Akito’yu derinden etkiledi ve zamanla Haruna’ya karşı güçlü duygular beslemeye başladı. Kendi durumunu Haruna’dan gizlerken, bu yeni tanışıklık Akito’nun hayatına yeni bir anlam kattı. Haruna’nın yaşama tutkusu, Akito’nun kendi çaresizliğini sorgulamasına neden oldu. Akito, iç dünyasında büyük bir çatışma yaşadı ve sürekli olarak kafasında tek bir soru beliriyordu: Birlikte geçirecekleri zamanın hızla tükenmekte olduğunu bildiği halde Haruna’ya aşık olabilecek miydi?