Heyecan dolu iki genç kadın, Hanna ve Liv, hayallerindeki seyahati gerçekleştirmek için cesur bir karar alırlar. Sırt çantalarını toplayarak Avustralya’ya doğru yola çıkan bu iki Amerikalı genç kadın, uzun ve dolu dolu bir macera sonrasında paralarını harcarlar. Ancak, maddi zorluklar, onların kararlılığını zayıflatamaz. Liv, çözüm olarak Hanna’yı ikna ederek The Royal Hotel adlı bir mekânda çalışmaya karar verir. Uzak bir taşra kasabasında bulunan bu bar, taşralı erkeklerin ilgisini çekmiştir ve kızlar, mecburen işe girmek zorunda kalır. Bar sahibi sürekli sarhoş olduğundan sadece sorun çıkaran müşterilerle ilgilenir ve diğer işleri Hanna ve Liv’e devreder. Liv, umursamaz bir tavırla işine devam ederken, Hanna içsel korkularıyla mücadele eder. Zaman içinde, ikili tuhaf durumlarla karşılaşmaya başlar ve aniden kontrol dışına çıkan sinir bozucu durumların içinde bulurlar kendilerini. Bu beklenmedik olaylar, Hanna ve Liv’in hem birbirleriyle hem de çevreleriyle olan ilişkilerini sınamak ve maceranın gerçek anlamını keşfetmelerine yol açacaktır.