Liv ve Will, sosyal çevrelerinde adeta bir peri masalı gibi görünen ilişkileriyle tanınıyorlardı. Gösterişli yaşamları ve yüksek sosyal statüleri, onların herkesin gıptayla baktığı bir çift olmasını sağlamıştı. Ancak, bu parıltılı yaşamın altında bir karanlık sır saklıydı. Liv, Will’in gizli bir ilişkisinden haberdar olduktan sonra, bu mükemmel yaşam hızla çöküşe geçti. Kalp kırıklığı ve öfke, mutlu bir tablonun yerini kaosa bıraktı. Liv, yaşadığı bu acıyı ve öfkeyi fırsata çevirerek Amerika’ya gitme kararı aldı. Amerika’daki bu uzun yolculuk, ona hem intikamını alma hem de kendini yeniden keşfetme fırsatı verecekti. Will, bu sürecin zorluğunu ve Liv’in ne kadar kararlı olduğunu bilmeden, evliliklerini kurtarma çabasında son bir umut arıyordu. Her iki taraf da karmaşık engellerle karşı karşıya kalacak ve bu yolculuk, yaşamlarının dönüm noktası olacaktır.